Yaşınıza ve eski oyun tecrübelerinize göre belki hatırlayacak, belki hatırlamayacaksınız bu oyunları.  Ama eminimki, zamanında bu oyunları oynadıysanız, isimlerini gördüğünüz an kalp hızınız artacak, heyecanlanacak, yazının sonunda da "Bu kadar mı? her biri için kitap yazılır bunların" diyeceksiniz.

 

Dune 2 - Building of a dynasty

d1

d2
Çıkıp da oyun tarihini değiştiren ender oyunlardan. Dune 2 sonrası hiçbirşey eskisi gibi olmadı. Kaynak topladığınız, sonra bu kaynakları bina ve askeri birimler üretmek için kullandığınız, hem de bunu eşzamanlı ve durmaksızın yaptığınız hatta ve hatta kaynak üretirken, asker yapmaya da devam ederken düşmana saldırabildiğiniz algı unsurlarının dışında bir oyundur kendisi. Bunca zaman sonra bunlar size "Eee, yani?" dedirtebilir fakat, o zamanlardaki yegane siyah-beyaz oyun dergisinde oyunun incelemesini gördüğümde bana algı sorunları yaşatmış durumdadır. Ağzımın suyu aka aka, defalarca oyun incelemesini okuduğumu, oyun elime geçene kadar sanki oynamış gibi kafamda canlandırdığımı hatırlarım kendilerini.

Real-time strateji kültürünün babası olmakla birlikte, gerçekten babalık da yaparak Warcraft, Starcraft, Command and Conquer serilerinin ve daha nicelerinin çıkmasına ön ayak olmuştur. O zamanlar bilgisayarlardan ayrı satılan ses kartlarının satışını da etkilediğine eminim. Zira açılış müziğini "Bip-bip" şeklinde değilde o gerilimli haliyle duymak isteyen bir çok arkadaşımın, ses kartı aldığını bilirim.

Oyuncuları sonic tank ve devastator arasında seçim yapmaya zorlamış (Atreides-sonic tank, Harkonnen-devastator), Ordos'lara sempati ile baktırmıştır.
Hala özlemle o günleri anar, keşke o zamanki oyuncuların heyecanını herkes yaşayabilse diye düşünürüm.

Heroes of Might and Magic 3 (kısaca Heroes 3)

h1

h2

Algıların ötesinde bir derinliğe sahip, sanki her unsuru için günlerce düşünülmüş, karakterlerinin her biri fenomen olmuş, eski oyuncuların hepsinin her haritayı ezbere bildiği, her kahramanın özelliğinin ne olduğunu sayabileceği fan kitlesi hala eskimemiş nadir oyunlardan biri.

Şu zaman için eski grafiklerine rağmen verdiği hayalgücü hissi ile hala oynanan (şahsen benim oynadığım) belki de tek oyun. 1999'da yayınlanmış ve üzerinden an itibari ile tam 25 sene geçmiştir. Buna rağmen hala, oyunun müziklerinden, verdiği hissiyattan, detaylarından bahsedebiliriz. Öğrenmesi çocuk oyuncağı olup, ustalaşması ise yıllar alır. Hala oynarken beni şaşırtabilen, yeni özelliklerini bulabildiğim belki de tek oyun.
3DO firması zamanında öyle bir oyun çıkarmış ki, kendi devam serileri ve Disciples gibi serilerden hiç bir taklit bile edememiştir. Anca keyif vermişlerdir.

X-com: Terror from the deep

x1

x2

Sıra tabanlı stratejiler arasında, çok özel bir yerdedir. Sebep derseniz, bir askeriniz karşıdan kapıyı kollarken, bir diğerinin kapıyı açtığı, bir başkasının içeri bomba attığı, bu sırada size inanılmaz gerilim yükletebilen nadir oyunlardandır. Sıra tabanlıdan ziyade taktik strateji demeyi tercih ediyorum kendilerine.

Uzaylıların istila ettiği bölgeleri temizlerken, o son uzaylıyı hiç beklemediğiniz bir köşeyi döndüğünüzde karşınızda bulup, kalbinizin hop hop atmasına sebep olur. Bunun öncesinde "Acaba nerde bu?" diye dolanırken, gene gerilimin doruklarındasınızdır.

Sonrasında taklit edilememiş, taklidi denenememiş oyunlardandır. Abisi Ufo:Enemy Unknown ile ufak detaylar dışında, birebir aynıdır.Şimdilerde XCOM-Enemy unknown çıkmış, kendi adıma aynı tadı vermemiş olsa da, eski zamanların tadını az buçuk ağzımıza çalmıştır.