Bildiğim kadarı ile Türkiye'de gösterime girmeyen Rush, Türkçe'ye berbat bir şekilde "Zafere Hücum" ismiyle çevrilmiş. Aslında ingilizce bilenler için "Rush" kelimesinin filmin konusunu tam olarak anlattığını belirteyim, Türkçe'ye çevrilmesi zor bir kelime olduğu da kesin ama(tam anlamını yakalayabilme açısından), "Zafere Hücum" biraz baştan savma bir çeviri olmuş. Gold rush lafı Türkçe'de altına hücum diye kullanıldığından olsa gerek, bunu da benzetmeye çalışmışlar.
Uzun, belkide gereksiz bir giriş olduğunun farkındayım ama film kesinlikle gözden kaçabilecek bir cevher olduğundan, başlığına bu kadar söylenme gereği duydum. Formula 1 filmleri ister istemez motorsporlarını seven (veya belkide sevmeyen) herkesin ilgisini çeker. Pek yazıkki F1 konusunda çekilmiş filmler bir şekilde yeterli değildir. Belki de işlemesi zor bir konu olduğundan, belki de senaristlerin veya yönetmenlerin F1'in hangi duygusunu ön plana çıkarması gerektiklerini bilemediğinden olsa gerek, genelde vasat filmlerle karşılaşıyoruz sürekli. Rush ise kesinlikle neyi işlemesi gerektiğine çok açık şekilde kara vermiş bir film.
Niki Lauda ismini duyduğunuzu varsayarak, filmin başlangıcında Niki'nin ağzından anlatılmaya başlanan hikayenin nereye varacağını tam kestiremedim. Çok fazla spoiler vermeden, Niki'nin akranı ve rakibi James Hunt ile olan rekabeti üzerine kurulmuş bir senaryo ile karşı karşıya kalacağınızı belirteyim.
Film içerisinde yarış filmlerinde artık bolca kullanılan "Hızlı ve Öfkeli"vari efektlerin tam kıvamında kullanıldığını, hikayenin gerekli yerlerinin uzun tutulup, gereksiz yerleriyle zaman harcanmadığını, duygusal gel-gitlerin abartılmadığını, izlerken görmek istediğiniz rekabet, aksiyon unsurlarının yerli yerinde olduğunu, kesinlikle çok dengeli bir film olduğunu bilmenizi istiyorum.
Filmin sonunda Niki Lauda ve Hames Hunt'ın gerçek görüntüleri gösterildiğinde, karakterlerin nasıl cuk oturmuş şekilde seçilmiş olduğuna hayret edeceksiniz.
Açıkçası tek üzüntüm böylesine zor bir konuyu bu kadar anlatmış bir filmin biraz daha uzun olmaması oldu.
Yönetmeninin Ron Howard yani "Akıl Oyunları" filmini de yaptığını belirteyim.