Milli emlak müdürlüğündeyim. Sağolsunlar bana geçmişe ait bir borç çıkarmışlar. İşlem biraz uzun sürdü. Zira, memur çocuğu olduğumuzdan olsa gerek,doktor arkadaşımla daha tebligat bile yapılmadan ödememizi yapmaya gittik. Önce tebligatı aldık, sonra borç çıkarıldı, vezneye geçtik. Arkadaş ödemesini yaparken ben bekliyordum ki, dışardan acı bir öksürük sesi geldi, sonra bir daha, sonra bir daha. Vatandaş olmanın değil, doktor olmanın merakıyla, odadan dışarı çıktım. Yerde yatan kırklı yaşlarda bir amca vardı. Elindeki astım inhalerini görünce, hastalığı zaten anlamıştım ki, doktor olduğumu söylememle, amcanın astım olduğu karşılığını da aldım. Hemen hastanın etrafını açtım,içirmeye çalıştıkları suyu akciğerlere kaçabilir düşüncesi ile bertaraf ettim, boynunun altına bir yükselti koyarak, hava yolunu düzelttim, burnundan derin nefes almasını istedim.
Bu ufak müdahaleler sonrasında, hemen durumu düzelmeye başladı, ardından inhalerden bir doz çekmesini istedim. Saniyeler içerisinde kendini buldu. Sonrasında arkadaşlarına pencerenin yanına götürmelerini söyledim ki temiz hava alabilsin.
Fakat inhalerden ilacı çekerken, bir şey dikkatimi çekti: Hasta, çektiği dozu yutuyordu. Bu nedenle, çektiği ilacın çok az bir kısmı akciğerlere gidiyor, çoğu midesine gidiyordu. Zira astım bir akciğer hastalığıdır, bu nedenle çektiği ilacın hava yoluyla akciğerlerine gidip orayı etkilemesi gerekir.
Sonrasında, işlerimizi hallettikten sonra oturmuş çay içerken, amcaya haber vermelerini istedim, bu durumu O’na da anlatmam gerekliydi. Amcaya ilacı çekiş yönteminin yanlış olduğunu söyleyip, doğru yöntemi gösterdim. Meğer amca senelerdir bu yöntemle ilacını alıyormuş. Tekrar yineleyerek söyledim ilacı alması gereken yöntemi.
Aradan bir hafta kadar zaman geçti, ilçe merkezinde yürürken, “Doktor bey, doktor bey” diye seslendi birisi. Birisi bana doğru koşturuyordu. Çıkaramadım koşturan kişiyi. Yanıma gelerek “Allah sizden razı olsun” dedi. “İlacı sizin söylediğiniz gibi kullanıyorum, 1 haftadır hiç arak geçirmedim” diyince, geçen haftaki amca olduğunu hatırladım. Ne demek görevimiz dedim, üstüne demli bir çayını içtim amcanın.
Sanmayın ki doktorların hiç biri amcaya ilacını nasıl kullanacağını göstermemiş. Aksine hepsi göstermiş, anlatmış. Olay amcanın “BİR YAKINININ” kullanım şeklini böyle anlatması yüzünden oluyor. Zira yakınların sözlerinin doktorlardan değerli olduğu bir ülkedeyiz. Beni neden dinledi derseniz, istediğimde çok şirinimdir ;)